Epifiz bezi içindeki serotonin
yaşamdan zevk almayı sağlarken,melatonin ise büyüme hormonudur.Bedenimizin
günlük ritmini düzenler,kanserden koruyucu bir özelliği vardır,en çok geceleri
ve karanlıkta salgılanır.
Bu yüzden gece uykusu ve karanlıkta yatmak ruhsal ve
bedensel şifanın en önemli anahtarıdır tabi ki doğru beslenme ile.Epifiz
bezinin en aktif olduğu zaman gece 3 civarı olarak bilinir.Bu nedenle,gece
ibadetlerinin çok değerli olduğunun göstergesi gibidir.
İsa nın bir
sözü der ki “Karanlıkta oturanlar gerçek ışığı görürler”.Bu yine epifiz bezine
bir atıf gibi algılanmaktadır.
DMT ise “The
Spirit Molecule” yani “Hayalet Molekül “ uyku sırasında ,ruhsal ve gizemli
deneyler sırasında ve ölüm sırasında salgılandığı söylenir.Mideye
girdiğinde,diğer tüm uyuşturucu ilaçların ötesinde,en güçlü halüsinojenik
etkiye sahip bir kimyasal bileşendir.Bize tüm manevi deneyimleri verdiği
düşünülen molekül tesadüfe bakın ki epifiz bezinde bulunmaktadır.
Dmt
molekülü,bizi farklı bilinç seviyelerine ulaştırır ve dolayısı ile
hayatımızdaki sezgisel güçlerimizi,psişik yeteneklerimizi geliştirmemiz için
bir zemin hazırlar.
Serotonin,badem,muz,acı
biber,patates,börülce gibi besinlerden alınabiliyorken,DMT molekülü ise bazı
bitkiler ile vücuda alınabilir.
Epifiz
bezinin aktivasyonu için,günlük yaşamımızdan da destek alabiliriz.Güneş ışığı bunlardan biridir ve çok önemlidir.Gözümüzün
retinasından aldığımız güneş ışığı epifiz bezimizi besler.Güneş doğarken ve
batarken çıplak gözle 15 dakika bakmak epifiz bezimizi canlandırır.Aynı zamanda
güneşte kurutulmuş besinler,denizde yetişmiş bol miktarda D vitamini içeren
herşey üçüncü gözümüze ciddi fayda sağlamaktadır.
Epifiz
bezinin deniz seviyesinden yükseklere çıktıkça daha fazla hormon
salgıladığı,dağların zirveleri gibi yüksek yerlerde,en yüksek seviyede
çalıştığı bilimsel bir gerçektir.Peygambelerin,ermişlerin yüksek yerlerde
inzivaya çekilmesi,Hristiyan ve Tibet manastırları gibi ibadethanelerin yüksek
tepelere inşa edilmesinin sebebi tam olarak budur.
Pennsylvania
Üniversitesindeki bilim adamları 2002 de güneş yogisi Hira Ratan Manek i 130
gün boyunca gözlemlemiş ve onun epifiz bezinin ne kadar aktive olduğunu görmüşlerdir.
“Üçüncü
gözü” aktive etmek ve yüksek boyutları algılamak için epifiz ve hipofiz
birlikte titreşmelidir.
Buna zikir,meditasyon,tonlama ve güneşe bakmak ile ulaşılır.Hipofiz
vasıta ile işlev yapan kişilik ile epifiz vasıtası ile işlev yapan ruh arasında
doğru bir ilişki oluşturulduğu zaman ,manyetik bir alan yaratılır.Epifiz kendi
manyetik alanını üretebilir,çünkü manyetit içerir.Bu alan dünyanın manyetik
alanını yükleyen solar rüzgar epifiz bezinin canlandırır.Sabah saat 4 ile 6
arasındaki periyodun,dua etmek,zikir,meditasyon ve güneşe bakmak için en iyi
zaman olmasının nedeni budur.
Bu zamanlarda epifiz,insan büyüme hormonu
salgılaması için hipofizi canlandırır.Güneşe bakanların
saçlarının,tırnaklarının çabuk uzaması,saç renklerinin düzelmesi ve genel
yenilenmelerinin nedeni budur.
Kleopatra
gençliğini ve iyi görünüşünü sürdürmek için hipofizi canlandırmak için alnına mıknatıs
koyarmış zaten kafasında bir mıknatıs olduğunu bilmeden.
Ayrıca
şafakta negatif elektrik yükü ile yüklenmiş epifiz ve pozitif elektrik yükü ile
yüklenmiş hipofiz, meditasyon yaparken “kafadaki ışığı” yaratmak için kendi
özlerini birleştirmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder