insan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
insan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


Hayatta herkesin,onu oyunun içinde tutacak bir felsefeye sahip olması gerektiğine, 

inananlardanım.


Simyacı kitabında sıklıkla bahsedilen o meşhur  'kişisel menkıbe ' yada japon dilinde 'ikigai'...


Ben kendime ait olanı  çok küçük yaşlarda buldum sanırım.


Tavşan deliğinden yuvarlanan ALİCE' i izlerken,kendime tek bir cümle söylemiştim ve hala 


hergün aynı cümleyi inatla ,tekrar etmeye devam ediyorum.


"HARİKALAR DİYARINDA OLAN ALİCE DEĞİL,BİZLERİZ"


Çocuk aklımla bunun altını doldurmam elbette ki mümkün değildi.


Fakat bir duygu,bir dürtü adına ne derseniz diyin ,beni ipin ucunda tutmaya yetti.


O gün bugün dür , evren benim için yalnızca yaşanılacak bir yer değil tavşan deliğindeki gizem 


olmaya devam etti.


Eminim sizler de,hergün baktığınız bu gezegenin , sanal gözlüklerimizin ardında kusursuz bir 

nizam içinde döndüğünü hissediyorsunuzdur.


Ver her birimizin , evrenin küçük birer prototipleri olduğumuzu anlayacak kadar onunla 

etkileşim halindesinizdir.


İşte tam bu noktada ,zihinlerinize LAWRENCE KRAUSS un bir notunu iliştirmek bir 

başlangıç olabilir diye düşünüyorum.


KRAUSS der ki ,


"Vucudunuzda ki her atom ,patlamış olan bir yıldızdan geldi.

Ve muhtemelen sol elinizdeki atomların geldiği yıldız,sağ elinizdeki yıldızdan farklı.


Bu gerçek, fizik hakkında bildiğim en şiirsel şey.


Hepiniz yıldız tozusunuz.


Yıldızlar patlamasaydı bugün burada olamazdınız.


Çünkü , karbon , oksijen, azot, demir gibi yaşam için gerekli olan maddeler , zamanın 

başlangıcında oluşmamıştı.


Bunlar yıldızların nükleer fırınlarında oluştu ve onları vücudunuza almanızın tek yolu , bu 

yıldızların patlayacak kadar kibar olmalarıydı.


Yıldızlar sizin için öldü ve siz olabildiniz."


Öyleyse, bende sana diyorum ki sevgili yıldız dostum ,


Işığını saklayamayacak kadar eşsiz ve parlaksın.


Seni seviyor ve kendi samanyoluma davet ediyorum.

Sevgi ve farkındalık ile...