KÜRESEL SERMAYE ANTİDEPRESAN !



Bir önceki yazımda dostlarımın ,antidepresan kullanma iradesini bazı bilgiler ışığında değerlendirmesini rica etmiştim.

Bu konuda yine her zaman olduğu gibi bilimsel verilerden ve önemli kaynaklardan yararlanarak bu bilgiyi sizlere sunmak istiyorum.






“1950 lerin başında bir grup psikiyatr bir odada toplantılar ve kendi deneyimlerinden yola çıkarak bir liste hazırladılar.Bu listeye Mental Bozuklukların Teşhisi ve İstatistiği Elkitabı” adını verdiler.
O günden bu güne altı farklı şekilde geliştirildi bu liste ve bugün,973 sayfadan oluşan 374 akıl bozukluğunu listeleyen bir elkitabı haline geldi.
Artık dünyada yaşayan herkesi bu listede kategorize edilmiş birçok bozuklukta görebiliriz.
Yani her gün gelişen ve deliliği tanımlayan bu listeyi öyle bir geliştirdiler ki,kitabın içeriğine göre hepimiz hastayız.
Klinik psikolojinin kutsal kitabıdır bu.

Ama asıl konu bu değil !

Bu kitaba göre 0-3 yaş aralığındaki bir çocuğa bile akıl bozukluğu teşhisi konulabiliyor.

Peki nedir akıl bozukluğu?

Psikolojik tüm bozukluklar beyindeki kimyasal dengesizliktan kaynaklanıyor.
1965 yılında bu kimyasal dengesizlik teorisini ortaya atan adam Schildkraut ,bir çalışmasında beyinde düşünce gücünün oluşmasına yani beyindeki elektrik akımının bir noktadan diğer bir noktaya ulaşmasında kullanılan nörotransmitter adı verilen küçük elektrik akımlarındaki aksamanın depresyona yol açtığını buluyor.


Peki beyindeki kimyasal  dengesizlik açıklanabilir mi ?

Kimyasal dengesizliği olan birini siz ispatlayabilir misiniz ?
Hayır ispatlayamazsınız.

Mesela serotonin dediğimiz nörotransmitterlar beyindeki mesajların bir noktadan diğerine aktarılmasına ve bu yüzden de düşüncenin oluşmasına yardım eder,eğer serotonin seviyesinde azalma varsa o zaman mesajlar bir noktadan diğerine kolaylıkla akmaz ve düşünce olmaz.Biz düşünemez,hatırlayamaz,hayal kuramaz oluruz ve kolaylıkla düşünemeyen insan ,depresyon,panik atak,heyecan krizleri gibi tuhaf duygularla kaybolabilir.Yani vücudu yönetmek için dizayn edilmiş beyin işini yapamaz hale gelir.
EN CAN ALICI NOKTAYA GELİRSEK ,
Hiçbirimizde kimyasal dengesizlik olup olmadığını bilimsel olarak hesaplayamıyoruz.
Kimyasal dengesizlik teorisi üzerine kurulmuş bu kategorizasyon sayesinde yani bu elkitabı sayesinde bugün bir doktorun ofisine giren birine sadece şöyle bir bakıp ilaç verilmesi yasal hale geldi.
Her yıl 330 milyar dolarlık dev ilaç endüstrisinin büyümesi için daha çok depresyona,daha çok kimyasal dengesizliğe ihtiyaç var.
O, 973 sayfanın içinde her birimize uyan uydurulmuş  bir bozukluk var.0-3 yaşındaki çocuklara hiperaktif teşhisi koyup ilaç verilebiliyor bugün.Gelişme çağındaki bir çocuğa beynindeki dengeyi nasıl etkileyeceği bilinmeyen bir ilaç verebiliyorlar.
Çocugun zekası yaramazlığı iken o yaramazlığı bastıran ilaçlar vermek ne kadar mantıklı bir davranış tartışılır elbette ki.
İşte bu yüzden bugün 100 milyondan fazla kişi 2000 den fazla yan etkisi olan psikoterapik ilaç kullanıyor ve 3000 kişi bu ilaçlar yüzünden ölüyor.
Dünya da 17 milyon çocuğa psikoterapik ilaç veriliyor ve gelişme çağında olan bu çocuklardan belki de 1000 tanesi kendisini öldürecek.
Prozac ın intihar eğilimi yaptığı bilindiği halde hala depresyon ilacı olarak verilebiliyor ve hala satılıyor.
Elbetteki kimyasal bir dengesizlik var bunu yok saymak mümkün değil.
Fakat bu konuda yapılabilecek daha farklı çözümler mevcut.
Eğer depresyonda olduğunuzu hissediyor ya da klinik olarak bunu onaylıyorlarsa yine  eski uygarlıklardan gelen küçük bir reçeteyi sizlerle paylaşmak isterim ;
Depresyon öncelikle belli hormonların dengesizliği olsa bile bence ciddi bir gönül yorgunluğudur.
Bu sebeple hayatımıza çektiğimiz olaylar ve insanları doğru seçerek ve aşağıdaki depresyon reçetesini uygulayarak başka bir şifa kanalı deneyebilirsiniz.
Zencefilli şerbet içmek ,akan su kenarlarına gitmek ve su sesini dinlemek kendi içindeki iç sesin zannettiğin fısıltıları su sesi ile durdurmak ve bolca dua etmek Yaradan 'a sarılmak işte bundan daha büyük bir reçete yoktur ve tecrübe ile sabittir.
Sevgi ile :)







0 yorum:

Yorum Gönder